28 Haziran 2012 Perşembe

Öğrenciler Fatih Projesi Tabletlerini Hacklemek İçin Çalışmalara Başlıyor

Aşağıdaki linke bakılırsa, tabletler  şimdiden öğrencilerin kurcalama isteklerini artırmış.

İşin ilginci, şimdiden yasaklı sitelere girmenin yolunu bulmuşlar: Ultrasurf!

http://www.googleandroid.gen.tr/Thread-fatih-projesi-tabletleri-icin-hack-ve-programlama-birligi-adam-ar%C4%B1yorum

ULAKBİM ve MEB Pardus Camiasını ve Halkı Kandırıyor!

26 Haziran günü Özgürlük İçin forumlarına düşen bir haber, büyük bir tartışma başlatmıştı. AoKiji rumuzlu kullanıcının söylediğine göre, Fatih Projesi kapsamında okullara kurulmaya başlanan akıllı tahtalarda ULAKBİM tarafından yapılan daha önce yapılan açıklamaların tersine Pardus yerine neredeyse sadece adı Pardus olarak değiştirilen başka bir Linux dağıtımı vardı.

ULAKBİM, Pardus'un bu cihazlarla olan uyumluluğunun test edildiğini ve cihazların zaten Pardus yüklü geldiğini iddia ediyordu.

Anlaşılan önceden de tahmin ettiğimiz gibi anlatılan şeylerin altı oldukça boşmuş.

Bugün Necdet Yücel gidip iddiayı yerinde kanıtlamış. Daha doğrusu hem kanıtlamış hem de daha netleştirmiş. Etkileşimli tahtalarda Pardus yerine Debian var.

Daha Necdet Yücel fotoğrafları kamuoyuyla paylaşmadan Fatih Arslan bir durum değerlendirmesi yapmış. Yazının ulaştığı sonucu güzel özetleyen son paragrafını paylaşıyoruz:

Pardus markası 2-3 ay içinde çok farklı bir anlamda kullanılacak. Yıllarca oluşturulmuş ve kamunun bildiği bir markayı doğrudan kullanmak Tübitak'ın da işine yarayacaktır. Ayrıca Kamu bilindik bir isimle iş yapacağı için içi rahat olacaktır. Fakat Erkan Tekman ve ekibinin yıllarca oluşturduğu teknolojiden hiç bir iz,eser bulunmayacaktır. Yani dışarıdaki yüzlerce Debian forkundan biri olacaktır. Adı Pardus olacak, ama bizim bildiğimiz Pardus'tan çok farklı bir ürün ortaya çıkacaktır.

TÜBİTAK BT01 Fatih Projesi Çağrı Programı Tanıtımında Neler Konuşuldu?

Bildiğiniz gibi TÜBİTAK Fatih Projesi ile ilgili bir çağrı yapmıştı. Basında, 6 milyon TL'lik bir bütçe söz konusu ediliyor.

Necdet Yücel bu çağrı için yapılan bilgilendirme toplantısına katılmış ve izlenimlerini aktarmış.

Şartname tam öyle demese de, TÜBİTAK'ta ve hatta Pardus yöneticilerinde Pardus'un akıllı tahtada tek seçenek olup olmadığı yönünde kafa karışıklığı var.

Bize göre bu bir oyalama taktiği. Bir süre sonra "Biz Pardus kullanılsın istemiştik, ama ne yazık ki gerekli uygulamalar olmadığından öğretmenler Windows'u tercih ediyor" gibi bir açıklama yapacaklardır. Zira eğitimde akıllı tahta kullanmanın anlamlı olması için gerekli olan yazılımların geliştirilmesi işi, çağrıya çıkılarak yapılacak bir iş değildir. Gerçi bu tip yazılımların Windows için de hazır olup olmadığı tartışılır. Hazır olsalar bile eğitim metodolojisi açısından ne kadar faydaları var o daha çok tartışılır.

24 Haziran 2012 Pazar

Yeni Araştırma: Fatih Projesinin Öğretmen Algıları

İlk olarak nerede yayınlandığını bulamasak da, Fatih Projesinin Öğretmen Algıları başlıklı çalışmayı paylaşmak istedik. Haber Abbas Güçlü'nün sitesinde ve bazı başka sitelerde bulunsa da, altında Eğitim-Sen eski başkanı Alaaddin Dinçer'in imzası var.

Özet olarak, daha önce de türlü yönlerine değinilen eleştiriler devam ettiriliyor. İşin kötüsü, bunların çoğu yapılacak düzenlemelerle iyileştirilebilecek gibi de değil. Öğrencilere tablet dağıtıp dersleri bunlar aracılığıyla işlemenin eğitime ne getirdiğinin MEB tarafından hala tam olarak anlaşılamadığını görüyoruz.

Yazının sonunda göreceksiniz, öğretmenlerin %60'ı kaynakların eğitimin başka alanlarında kullanılmasından yanalar.

Buyrun efendim:

Fatih Projesi'nin Öğretmen Algıları


Uygulamanın yapıldığı okullarda ortaya çıkan olumlu ve olumsuz sonuçları kapsayan bir çalışma yapılmıştır. Çalışma, pilot uygulamanın yapıldığı okullarda görev yapan öğretmenlerin gözlem ve değerlendirmeleri üzerinden hazırlanmıştır. Çalışma,3 Okulda 40 öğretmenin özetleyerek belirttikleri görüş, eleştiri ve değerlendirmelerinden oluşturulmuştur.
Türkiye’nin gündemini aylarca meşgul eden ve ilk dört yıllık toplam maliyeti 11 milyar olarak açıklanan proje kapsamında meslek liseleri dışındaki liselerin 9.sınıflarının tamamında 2012-13 3ğtim öğretim yılında uygulamaya geçilmesi hedeflenmektedir. Sonraki yıllarda ise,5.6.7.8.9.10.11 ve 12 sınıfların tamamında kullanılmaya başlanacak olan tablet bilgisayar ve akıllı tahtanın pilot uygulama sonuçlarına ilişkin değerlendirmeler daha çok teknik anlamda olumsuz değerlendirmelerin ağır bastığı bulguları içermektedir.
Ön değerlendirme niteliği taşıyan bu bulguların daha derin ve geniş kapsamlı değerlendirme çalışması öğrencileri de içine alacak bir şekilde yapılmalıdır.50 okulda yaklaşık 35 bin öğrenci okumakta,2500’e yakın öğretmen görev yapmaktadır. Pilot uygulama kapsamında yer alan liselerin büyük bir bölümü standartları diğer liselere göre yüksek pek çok avantajları olan liselerden oluşmaktadır. Asıl reel analizleri projenin bütün liselerde uygulanmaya başlanmasının ardından yapmak bizleri daha sağlıklı sonuçlara götürecektir.
Teknolojinin eğitim, öğrenme ve öğretme sürecinde etkin kullanımının önemi yapılan bilimsel çalışmalarda ortaya konmuştur. Ancak var olan sorunlara ilaveten başkaca sorunların ve eşitsizliklerin ortaya çıkma olasılığının olabileceğini bilmek gerekmektedir. Bu nedenle, teknoloji ile getirilen yeniliklerin okulların temel alt yapı sorunlarının çözümü ile birlikte ele alınması ve bunun ardından uygulamaya geçilmesi gerekmektedir.
Öğretmenlerin Olumluluk ve Olumsuzluk İçeren Görüş, Öneri ve Değerlendirmeleri.
-Akıllı tahtanın geniş ekranlı ve hareketli olması bir olumluluk olarak değerlendirilmektedir. Akıllı tahta ve tablet uyumu tam sağlanırsa, iyi bir bilgi bankası oluşturulup öğretmenin internet üzerinden öğrencilere erişimi gerçekleşirse daha olumlu sonuçlar ortaya çıkabilir
-Tablet bilgisayarlara farklı aparatlar takılarak, sınıf içi radyasyon kontrol altına alınırsa ve de tabletlerdeki kitap içerikleri piyasa bulunan kitapların içeriklerine uygun hale getirilirse, görsellik, video ve animasyon gibi etkinlikler eklenirse bu proje gelişir ve yararlı olur.Bilgiye erişimin hızlı olması olumludur. Bu durum okullar arasındaki fırsat eşitsizliklerini azaltacaktır. Akıllı tahtada zamanı daha iyi kullanabiliyor, kısa zamanda daha çok örnekler çözebiliyoruz.
-Şekillerin akıllı tahtada çiziminin kolay ve kısa olması olumludur. Ancak tahtaya yoğunlaşma olduğunda öğrenciler unutulabiliyor. Öğrencilerde dinleme yerine tabletlerle uğraşınca başarılarında düşmeler oldu. Dikkatlerini derse vermede zorlandılar. İçerik erişiminin yetersizliği, bellekte mevcut müfredatlara ait bir bilgi bankasının bulunmaması var olanının yetersiz olması. İnternet ağının sürekli kesilmesi akıllı tahtayı işlevsiz kılmaktadır. Süreç içerisinde meydana gelebilecek teknik arızaları gidermek için okullarda mutlaka bir teknik eleman bulundurulmalıdır.
-Sınıf içinde yayacağı radyasyona karşı gerekli önlemler alınmazsa bunun çocukların sağlıkları üzerinde oluşturacağı zararlı etkileri sonradan tedavi etmek olanaklı olmayabilir. Akıllı tahtanın sınıf içinde sürekli açık durması öğrencilerin derslere yönelik motivasyonunu olumsuz yönde etkilemektedir.
-Uzun boylu öğretmen ve öğrenciler tahtaların montajının sorunlu olmasından kaynaklı olarak kamburlaşarak yazı yazmak zorunda kalmaktadırlar. Eğer z içeriklere; EBA market, görseller, bilgi teknolojili film, video simülasyon ve animasyon yönünden geliştirilirse daha başarılı sonuçlar elde edilebilir. Akıllı tahtalara sadece FATİH ağı üzerinden erişim olanaklı olabilmektedir. Bunun ortadan kaldırılması ve öğretmenlerin ev dâhil her yerden erişim sağlamalarının yolu açılmalıdır.
-Tablet ekranlarının çok küçük olması okumayı ve pratik kullanmayı engellemektedir. Tahta ile tablet uyumlu hale getirilmelidir. Tabletlere yüklenmiş bilgilerin piyasada farklı seçeneklerinin bulunuyor olması nedeniyle çocuklar tabletleri kullanmakta isteksiz davranmalarına neden olmaktadır. FATİH Projesi ile ilgili aparatlar tam olarak kullanılamamaktadır. Çünkü cihazların birbirleriyle uyumlu çalışmasını sağlayacak bağlantı alt yapıları sorunlu. Tabletlerde yazılı bilgilerin altı çizilmesi gereken yerlerinin altı çizilememekte ve boyanamamaktadır.
-Akıllı tahtada yapılan etkinlikler öğrencilerin tabletlerine atılamamaktadır. Ders konuları tahtaya kaydedilmelidir. Tahta öğrenciler tarafından boş zamanlarda gereksiz yere kullanılmaktadır. Tablet bilgisayarlar kısa sürede kapanma arızası vermektedir. Bunun önüne geçilecek teknik önlem ler alınmalıdır. Bazı branşlar derslere ulaşmada zorluklar yaşamaktadır. Örneğin Almanca dersi ile ilgili hiçbir materyal yok. Öğretmenler, kendi tanımladıkları dersleri tahtaya yansımada sorun yaşadıklarını söylemektedirler.
-Dağıtılan tabletlerin bir bölümünde USB girişi olmadığını tespit ettik. Geri iade etmek istedik almadılar. Şu an bu tabletler kullanılmamaktadır. Öğretmen tabletlerinde USB girişi olmalı. Öğretmenler hazırladıkları bilgileri tahtaya ve öğrenci tabletlerine yansıtabilmelidirler. Öğrenciler tablet üzerinde başka bir dersi araştırırken bulundukları derse odaklanamamaktadırlar. Tabletler öğrencilerin kitap okuma alışkanlıklarını zayıflatmakta, yazı yazma becerirlini köreltmektedir.
- Akıllı tahta ve bilgisayarla birlikte sınıflarda bulunan yansıtım kurulumları devre dışı kalacaktır. Kullanım dışı kalacak kurulumları kurulum bulunmayan ilkokullara göndermek yararlı olabilir. Zararlı olduğu belirlenen sitelerin dışındaki sitelere erişim olanaklı olmalıdır. Bilgi çeşitliliği açısından zararlı olmayan sitelerin kullanımına izin verilmelidir.
- Bazı derslerin sunumu zamanı kullanmak ve örnek çizimleri gerçekleştirmek bakımından olumlu olabilmektedir. Örneğin geometri dersinin sunumlar sonrası yapılan ölçme ve değerlendirme sonuçlarının daha başarılı olduğu görülmüştür. Göz kontağı ve hayal gücü eğitimde çok önemli bir unsurdur.
- Tabletler göz kontağı kurulmasını yok etmekte, öğrencilerin hayal gücünü köreltmektedir. Bu durum çocuğun ileriki yaşamında sosyalleşmesini ve etkili iletişim kurmasını olumsuz yönde etkileyebilir. Estetik duygusunun yok olmasına neden olacaktır. Örneğin müzik dersi ile ilgili hiçbir konu, video v.s kullanamıyorum. Bu dersler çocuklarda estetik duygusunu geliştirecek derslerdir. Önemsizleştirilmiş gibi bir algı oluşmaktadır.
Sonuç yerine, uygulamanın yapıldığı sınıfların derslerine giren öğretmenlerin %60’ı öncelikler sıralamasında kaynakların eğitim sisteminin başka alanlarında kullanılması gerektiğini ifade etmektedirler. Bunun yanı sıra öğretmenlerin %30’u teknolojinin okullarda öğrencilerin hizmetine sunulmuş olmasını olumlamakta, %10’u ise herhangi bir görüş açıklamamaktadır. Öğrenciler üzerinden de kapsamlı bir araştırmanın yapılması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Ortaya çıkan bulgular ve eleştiriler daha çok teknik gibi görünse de ciddiyetle ele alınıp değerlendirilmelidir. Bu yapıldığı takdirde projenin yararlı olacağını düşünüyorum.
Uygulamanın önümüzdeki eğitim-öğretim yılında başlayacağı okullarda yaz döneminde gerekli hazırlıklar tamamlanmalıdır. Geçiş sürecinin 4 yıla yayılmasından dolayı okullar arasında doğacak farklılıkların, çocuklar arasında oluşacak yeni eşitsizliklerin giderilmesi için(Önce kullanmaya başlayanlar ile sonra kullanacaklar)yeterli önlemler alınmalıdır. Yeni adaletsizliklerin ve haksızlıkların oluşmasının önüne geçilmelidir. Ölçme değerlendirme yöntemlerinin nesnellik ölçütleri teknolojik ortamlara göre yeniden ele alınarak düzenlenmelidir.
                                   18/     Haziran /2012 ALAADDİN DİNÇER/EĞİTİMCİ

19 Haziran'daki Basın Açıklamasının Pardus Camiasındaki Yankıları

Önemli olduğunu düşündüğümüz iki tepkiyi burada da paylaşmak istedik.

İlki uzun süre -yanlış bilmiyorsak başından beri- projenin yürütücülüğünü yapmış Erkan Tekman'ın tepkisini http://blog.erkantekman.org/2012/06/20/du-bakali/ adresinde okuyabilirsiniz.

Bazı önemli noktalar:
....
İlk ve önemli haber Pardus proje yöneticiliğine Abdullah Erol’un atanmış olması. Abdullah beyle görev süremde birlikte çalıştığımız ve çalışmaktan memnun olduğumuz bir altyüklenici firma sahibi olması hasebiyle tanışıyoruz. Kendisini tebrik eder, görevinde başarılar dilerim.
.... 
poları, listeler ve bloglar yolu ile, olmazsa da (maalesef sadece) söz ile olabildiğince fazla bilgi vermeye çalıştık çevreye, bilemediğimiz şeye “bilmiyoruz” dedik, yorum yapmak iş etiği açısından sorunlu olmaya başladığında manalı manalı sustuk… Yeni yönetim yalnızca tek bir kişi ile görüşüyor dışarıdan herhalde, gayrı-resmi sözcü rolüne soyunmuş… ismini anmak dahi istemiyorum, keselim… Ama çalıştayda “işler kapalı yürüyor” diye el kaldıran katılımcılardan hiçbirisi çıkıp da “yahu bunlardan bizim bile haberimiz” yok demiyor ya, o acayibime gidiyor. Ya da haberleri var ve işlerin böyle kapalı yürümesini (artık) içlerine sindirebiliyorlar…
....
Eh o zaman ben de sorarım “kardeşim iş modeli, strateji ve politika aynı; teknoloji çözümü aynı; ekip dizilimi ve hatta kişiler bile aynı… bir tek proje yöneticisi değişmiş! e ağam siz bu işi neden yaptınız?” diye… Diyemediniz mi “Erkan Tekman, biz senin bu projenin başında olmanı istemiyoruz, ya sen git ya biz atacağız” diye? Giderdik kardeşim…
....
Günün birinde TÜBİTAK ve UEKAE’nin mevcut ve önceki yönetimleri Pardus’la ilgili neler yaptılar ve neler yapmadılar; projeden (aslında) neden ayrıldım; ve benzeri konuları da yazabilirim, emin değilim… Koray Löker ve Bahadır Kandemir ve A Murat Eren‘in düşündükleri ve önerdikleri “Pardus’un resmi olmayan tarihçesi” ve “bir Linux distro HOW-TO ve HOW-NOT-TO” belgelerini oluşturmak için bir-iki ilk adım attım, ama benden başka meraklısı çıkmadı; artık emeklilik günlerimize herhalde :)

İkinci blog postu ise Zeki Bildirici'den: http://blog.bluzz.net/pardusun-yeni-yol-haritasi-ve-gelecek-donem/

Üçüncüsü ise Pardus'un Yarını çalıştayından sonra topluluk temsilcisi seçilen Sezai Yeniay'dan

http://sezaiyeniay.wordpress.com/2012/06/23/pardus-yeniden-mi-yeni-pardus-mu/

Tabii ki bu üç değerlendirme yapılan ve yapılacak yorumların hepsi değil, ancak şu ana kadar yapılmış değerlendirmelerin en önemlileri olduklarını düşünüyoruz.

Genel olarak baktığımızda ortaklaşan görüş, Türkiye'de Pardus hakkında söz söyleme meşruiyetine en fazla sahip olan kişilerin projenin yeni halinden hiç memnun olmamaları ve güven duyamamaları.