2 Haziran 2012 Cumartesi

Akıllı Tahta Kullanım Kılavuzu - Vestel'den

Ürün olarak bir şeyler var. "Kullanmayı" da biliyoruz artık bu kılavuz sayesinde.

Acaba MEB, öğretmenlere herhangi bir bilgisayar kullanma kılavuzu gibi yazılmış bu kılavuzun yanında akıllı tahtanın öğrencilerin gerçekten faydasına olacak şekilde nasıl kullanılacağını da anlatan bir kılavuz yazmayı, bıraktım yazmayı, bu konuda düşünmeyi düşünmüyor mu?

http://www.tutaysalgir.com/wp-content/uploads/2012/06/etkile%C5%9Fimli-tahta-kullan%C4%B1m-k%C4%B1lavuzu.pdf

Bu arada, Pardus'a da biraz değinmiş. Bazı yerlerde yüklü gelebilirmiş. Sanırım ULAKBİM Genel Müdürünün bahsettiği uyum çalışmaları bundan ibaret :)

Dinçer kendini avutuyor

"Muhalefetin yolsuzluk iddialarına cevap"mış, muhalefeti sadece soru sormaktan ibaret gören CHP'ye cevap vermek kolay. Asıl ihaleler başlayınca neler olacağını göreceğiz..

http://www.medya73.com/bakan-dincerden-muhalefetin-fatih-projesinde-yolsuzluk-iddialarina-cevap-haberi-949305.html

Microsoft yine bir işler karıştırıyor

Geçen sene sonlarında Microsoft bilgisayar üreticilerine "Güvenli Başlangıç" (Secure Boot) adında görünüşte bilgisayar güvenliğini artırmaya yarayan bir özelliği devreden çıkartılamaz şekilde sunmalarını istediği haberleri gelmişti. "Ne var bunda?" dedirtebilecek kadar olumlu ve zararsız bir girişim gibi görünse de, bu özelliğin Linux gibi özgür işletim sistemlerini devre dışı bırakmak için de kullanılabileceği, veya daha doğrusu bu gibi işletim sistemlerini kurmanın deveye hendek atlatmakla eşdeğer hale geleceğinden endişe ediliyordu.

İşin pratikte böyle olup olmayacağı hala muallakta olmakla beraber, Özgür Yazılım Vakfı (FSF) konuyla ilgili kamuoyu yaratmak üzere bir imza kampanyası düzenlemiş.

http://www.fsf.org/campaigns/secure-boot-vs-restricted-boot/statement

Buradan duyduk:

http://blog.bluzz.net/imzalamayan-bizden-degildir-secure-boota-karsi-duruyoruz/

General Mobile, Fatih Projesi ve Türkçe Olimpiyatları

Fatih Projesinin pilot uygulaması için gereken tabletleri sağlayan General Mobile adlı firma Gülen Cemaatinin düzenlediği Türkçe Olimpiyatlarına sponsor olmuş.

New York merkezli olduklarını iddia etseler de, ekşi sözlükteki tüyoya göre Huawei'nin ürettiği telefonlara General Mobile yazarak bazen de garip pazarlama yöntemleriyle satış yapmaya çalışan Türkiye sermayeli bir şirket.

Sitelerine baktığınızda ileri derecede bir amatörlükle karşı karşıya kalıyorsunuz. Misal, kendilerine hep "Neden olmasın?" sorusunu sorduklarını "Hakkımızda" kısmında belirtivermiş Fatih Projesini kapan "büyük" şirket..

http://focushaber.com/turkce-olimpiyatlari-na-general-mobile-destegi-h-142864.html

1 Haziran 2012 Cuma

Fatih Projesi İştah Kabartıyor

Bugünlerde Fatih Projesiyle ilgili haberler çok yoğunlaştı.

İlgilenen şirketlerin listesi:

"FATİH Projesi'ne talip olduğunu ifade eden yerli ve yabancı 30'a yakın şirket ve konsorsiyum bulunduğunu ifade eden Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Nokia, Samsung, Intel, Sony, Sanyo, Vestel, Arçelik, Casper, Exper gibi şirketlerin projeyle ilgilendiğini söyledi."


Türkiye'de üretim yapılması koşulunu hatırlatıp durarak "ülkeye getireceği ekonomik fayda" argümanı üzerinde durmaya çalışıyorlar.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1295936

Pardus İşletim Sistemi Göle Yoğurt mu çalmaktı?

Eski bir yazı olsa da paylaşmak istedim.

http://haber.sol.org.tr/bilim-teknoloji/pardus-isletim-sistemi-gole-yogurt-mu-calmakti-haberi-51061


Pardus işletim sistemi 'Göle yoğurt mu çalmaktı'?


Pardus 2010 CeBIT Bilişim Eurasia Fuarı'nda
Ülkenin çıkarlarına hizmet eden bilim ve teknoloji politikalarının uygulanamayacağına son örnek de ulusal işletim sistemi projesi Pardus oldu. Pardus, kolektif yetkin bir çabanın rüştünü dünya çapında ispatlayan ürün çıkartmasına rağmen önünün tıkanması nedeniyle Devrim Arabaları trajedisine benzetiliyor.
Pardus projesi ulusal ve açık kaynak kod tabanlı bir işletim sistemi olarak yola başladığından beri 9 sene geçti. Pardus bir Linux dağıtımı olarak linux işletim sisteminin iki temel özelliğine sahip olacaktı: güvenlik ve özgürlük. Hem güvenlik hem özgürlük işletim sisteminin ve üzerindeki yardımcı uygulamaların kaynak kodlarının açık olmasından kaynaklanıyor. Özgürlük ayrıca kodların değiştirilmesi ve dağıtılması özgürlüklerini de içeriyor. Bu da özgür yazılımda lisans bedeli, vb. maliyetlerin olmaması sonucunu doğuruyor. Gerçekten de kapitalizmin 'fikri mülkiyet' dayatmasını reddeden ve 'paylaşma' erdemi üzerinde gelişen bir sistem Linux işletim sistemi.
Pardus projesi özellikle de güvenli olması nedeni ile TÜBİTAK bünyesindeki UEKAE'de (Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü) başlatıldı. Kriptoloji enstitüsü güvenli cihazlar üretiyor olduğuna göre bunların kapalı işletim sistemlerine sahip olmaları beklenemezdi. Ancak güvenlik sadece kriptolojik cihazların bir özelliği değil her hangi bir ağa bağlı olan her cihaz için geçerli idi. Bu nedenle Pardus işletim sisteminin sadece kriptolojik cihazlarda değil ağa bağlı askeri de dahil olmak üzere her kamu kuruluşuna ait bilgisayarda tek ve zorunlu işletim sistemi olmasını beklemek, hükümetin bu konuda tepeden bir zorunluluk getirmesini beklemek doğaldı. Ancak bu olmadı. Pardus kendi rüştünü ispatlamasına ve başarılı bir Linux dağıtımı olmasına rağmen Pardus'u ulusal standart yapacak adım atılmadı. Pardus'a göç kimi kamu kurumlardaki vizyoner yöneticilerin ve benzeri bireysel çabaların sonucunda bir yerden öteye geçemedi.
pardus-logo_k.jpg
Geçen aylar içinde ise TÜBİTAK'ın yeni yönetiminin kurum çapındaki reorganizasyonla birçok projenin ve enstitünün yöneticisi değiştirilirken Pardus projesinin de sönümlendirilmeye doğru seyrettiğini Pardus projesinde çalışanların kişisel blog ve tartışma platformlarından anlaşılıyor. Pardus yöneticisinin ayrılmak zorunda bırakıldığını, birçok çalışanın ise ayrılmayı zorunlu kılacak atamalar ya da projedeki geleceksizlik ve mutsuzluk nedeni ile projeden ayrıldığı biliniyor. Geçen hafta ise Pardus'un son sürümünün sonlandırıldığı haberi geldi.
FATİH: Fırsatlardan Arındırma ve Teknolojinin İthali Hareketi
Hükümetin sözde bilişim teknolojisinde canlanma ve katma değerli ürün yaratma amacıyla yola çıkarttığı bilgisayar destekli eğitim projesi olan FATİH, 8 milyar dolarlık bir bütçeye sahip. Bu projede öğrencilere dağıtılacak 15 milyon kadar tablet bilgisayarın ve onbinlerce akıllı tahtanın Pardus işletim sistemine sahip olması ülkemizdeki bilişim teknolojisini canlandıracak ve ilerletecek gerçek bir adım olurdu.
Zira, işletim sisteminin özgür yazılım temelli olması bu projede çalışacak bilgisayar bilimcilerinin işletim sistemi üzerinde tam anlamıyla hakimiyet kurması ve sistemi istedikleri gibi değiştirebilmeleri demekti. Pardus üzerindeki eğitim uygulamaları da aynı şekilde Pardus ekibi ile koordineli olarak yapılabilirdi. Pardus'un yeni sürümleri herhangi bir lisans bedeli, vb. veya geriye doğru uyumluluk vb. sorunlar olmaksızın kullanılabilirdi. Zira her şey geliştiricilerin kontrolünde olacaktı, global bir tekel şirketin arasında kâr güdüsü de olan, siyasi çıkarlar de olan binbir çeşit parametreli kontrolünün altında değil.
Ancak projeye çoğu geliştiricinin de korktuğu gibi Microsoft da alternatif işletim sistemi olarak eklemlendi. Pardus sadece ve sadece Microsoft'un fiyat kırmasına yaradı. Microsoft tablet başına 5 TL fiyat indirdi. FATİH projesinde yer alan ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım proje hakkında “Pardus diye TÜBİTAK’ın geliştirdiği bir işletim sistemi var.” gibi bu konuya ilgisizliğini ortaya döken laflar etti.
Pardus camiası şaşkınlık içinde
Kimi Pardus çalışanlarının da dile getirdiği gibi Pardus projesi Devrim Arabaları projesinin sonuna mahkum olacak gibi duruyor. 14 milyon TL'lik proje ve 8.5 yıllık çok nitelikli kolektif bir emek çöpe atılırken, kimi Pardus'u benimsemiş kullanıcılar da şaşkınlık içinde:
“Kimya öğretmeniyim. Laboratuvarımda bilgisayarda Pardus yüklü ve bir dönem boyunca tüm derslerde animasyonları sunuları hep Pardus'la gösterdim. Pardus kullanmalarını önerdim, dersin son bir iki dakikasını tanıtıma ayırdım. Şimdi o kadar ısrarımın tanıtımın ardından bir öğrencim gelip de Pardus projesi bitmiş hocam derse, ben ne diyeceğim o çocuklara?”
Başka türlü bir son, daha farklı bir deyişle ülkenin bilim ve teknoloji politikalarının tamamen ülkenin çıkarı ve ihtiyaçları doğrultusunda şekillenmesi, bu konuda bağımlılığı kıracak politikaların geliştirilebilmesi ise ancak emperyalizmden kopmakta, sosyalizmde mümkün.
(soL - Bilim)

Fatih Projesine Netaş da Talip

Aşağıdaki habere göre Netaş da işin içine giriyor. Yerli üretim koşulunu sağlamak üzere İngiliz tablet üreticisi Delonex'i satın almayı düşündüğü söylenmesine rağmen, yaptığım araştırmada böyle bir şirkete rastlamadım. One Laptop Per Child'ın üreticisini satın almayı düşünüyorsa Quanta Computer'ı satın almalı, Netaş'a ileteyim. Wikipedia'ya göre kolay lokma da değilmiş.



http://www.teknolojioku.com/forum/Konu-Fatih-Projesin-de-Neta%C5%9F-at%C4%B1l%C4%B1m%C4%B1-9665.html


Fatih Projesin'de Netaş atılımı 
Yeni gelen haberlere göre Türkiye'nin yazılım devlerinden Netaş, Fatih Projesi için tablet üretimcisi olma konusunda büyük adımlar atıyor. Son yılların en büyük yatırımı olan Fatih projesi Türkiye'nin gündemine önemli bir gelişme olarak bomba gibi düştü.  Fatih Projesi için gerçekleştirilecek olan ihaleler bilişim sektöründe faaliyet gösteren donanım ve yazılım geliştirici firmalarının da canlanmasına neden oldu.
1337725668_fatih-projesi.jpg
Vestel firması, şu ana kadar proje kapsamında akıllı tahtalar ilk faz ihalesi galibi oldu. Uzaktan hizmet içi eğitim ihalesini ise Netaş almıştı. İlk tablet ihalesi ise General Mobile'ın olmuştu. General Mobile'ın kazandığı ihale 4000 adet tablet bilgisayar üretimi ile kısıtlıydı ve proje kapsamında 2014 yılına kadar alınması planlanan tablet sayısı ise 11 milyon adet olarak belirtiliyor.
1337725686_fatih-projesi-kapsaminda-160-tablet-dagitildi-iha-20120207ay516031-1-t.jpg
Tamamen yerli üretim tablet kullanma koşulu ise Fatih projesi için geliştirici, tedarikçi olmak için sıraya giren yabancı firmaları zorluyor. Koşullara göre firmaların ihalelere girebilmesi için Türkiye'de AR-GE merkezi açmaları ve parça üretimi gerçekleştirmeleri sorunlu.
Yeni gelen söylentilere göre ise yüzlerce mühendise istihdam sağlayan yazılım üreticisi Netaş, Fatih projesinin donanım ihalelerine aday olabilmek için, İngiliz tablet üreticisi Delonex'i satın almayı planlıyor.
Delonex, 1986 yılında kuruldu ve İngiliz üretici OLPC (One Laptop Per Child) projesi kapsamında da üretim gerçekleştirmiş ve bu alanda uzmanlaşmış bir firma.

Özel Okullar Fatih Projesine Öykünüyor

Zaman'ın haberine göre Fatih'in pilot uygulaması genişliyormuş. Gerçi dün yaptığımız habere bakılırsa Akıllı Tahta ihalesinin yürütmesi durdurulmuştu.

Haberdeki önemli bir bilgi: özel okullar da Fatih projesi kapsamında olmasa da furyaya katılıyor ve erken kayıt yaptıran öğrencilere tablet bilgisayar dağıtıyormuş. Tabii ki bu bilgisayarlar Fatih projesine uyumlu olmayacaktır. Büyük olasılıkla promosyon amaçlı dağıtılıyordur. Örneğin [1]

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1295935

31 Mayıs 2012 Perşembe

Fatih Projesi kapsamındaki Akıllı Tahta ihalesinde usülsüzlük

Haberde söylenenlere bakılırsa, Vestel eski bir tasarımı yeni gibi satmış. Daha sonra da kendi elemanını MEB'e göndermiş, patenti de MEB'e devrederek dikkatleri başka yere çekmiş.

Sonuç olarak Ankara Bölge İdare Mahkemesi de ihalenin yürütmesini durdurmuş.

http://www.timeturk.com/tr/2012/05/30/akilli-tahta-sil-bastan.html

Microsoft Office ABD'de hükümetin istediği gereksinimleri yerine getirmeye başladı

Aşağıdaki habere göre, Federal Information Security Management Act (FISMA) sertifikası, EU Safe Harbor and Model Clause uyumluluğu ve SO 27001 ile SAS70 Type II sertifikalarını yerine getirmiş.


Bu özellikleri, Microsoft Office'i açık kaynak alternatiflere göre daha avantajlı kılıyor.


Haberin özetini gördüğümde ilk aklıma gelen şeyin, bu sertifikalar aracılığıyla Türkiye'de de hükümette kullanılabileceği olmuştu. Şimdi düşününce komik tabii. Nasıl olduysa, devletin halihazırda zaten hiçbir yönerge veya güvenlik gereksinimi olmadan Microsoft ürünleri kullandığını unutmuşum.

http://www.theregister.co.uk/2012/05/31/microsoft_office_365_government/

30 Mayıs 2012 Çarşamba

Abdullah Gül'ün Silikon Vadisi Ziyaretinden

Söylendiğine göre, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ABD'ye yaptığı gezi sırasında, Microsoft ve Apple'ın Fatih projesine yapacakları teklifleri ayrıntılandırdıkları birer sunum dinlemiş. Ve "Bu iki büyük şirketin yaptığı hazırlıktan çok etkilendiğini" ifade etmiş. İddiaya göre iki şirket de eğitim sistemini göz önüne alan çözüm önerileri sunmuş.

Anlaşılan, kendi uygulamalarının Türkiye eğitim sistemine ne kadar da uygun olduğunu ispatlamak için türlü argümanlar sunmaktan başka bir gelişme yok.

Aslında bu açıklamaları Fatih projesinin yürütücülerinin Türkiye eğitim sisteminde teknolojinin kullanımı hakkında yeterli çalışmayı yapmadıklarını, yeni bir eğitim modeli olmadığını, olduğunu iddia edecekleri yeni bir sistem olsa bile teknolojinin sadece göz boyamak için kullanılacağının itirafları olarak görmek mümkün.

http://www.sondakika.com/haber/haber-mirosoft-ve-apple-gozunu-fatih-e-dikti-3664795/

TRT Haber'den ve Serdar Kuzuloğlu'ndan ne bekliyorduk ki?

Alternatif Bilişim'in verdiği bilgiye göre Serdar Kuzuloğlu'nun sunduğu TRT Haber'de yayınlanan Sosyal Medya adlı programın 26 Mayıs 2012 gecesi yayınlanan bölümünde Abdullah Gül konuk edilmiş, ancak kritik soruların sorulması engellenmiş.

Zaten Kuzuloğlu'nun böyle sorular sormaya ne kadar niyeti vardır, o da tartışmalı ya.

Görüntüler için
http://tvarsivi.com/player.php?y=446&z=2012-05-27%2000:15:00


Mozilla'dan pazarı yeniden şekillendirebilecek bir girişim Boot to Gecko

Ayrıntılar:

http://www.theregister.co.uk/2012/05/28/boot_to_gecko_mozilla_europe_president/

Microsoft "class action" tipi davaları engellemeye çalışıyor

Tam da ayrıntılarını bilmemekle birlikte ABD'de aynı nedenden dolayı açılmış davalar birleştirilip uzman avukatlar tarafından devralınabiliyor. Bu şekilde, hem işler daha yetenekli ve deneyimli bir avukat ile yürüyor, hem de masraflar vs. bölüşülüyor.

İşte Microsoft bu olasılığı yok etmek için davacıların yerel bir aracı (arbitrator) tarafından belirlenen miktar veya 1000 $ vererek işi kapatmayı öneriyormuş.

Ayrıntılar:
http://www.theregister.co.uk/2012/05/29/no_microsoft_class_actions/

29 Mayıs 2012 Salı

Fatih Projesi Sitesinde Komik bir "Haber"

Başlıktan anladığımıza göre Suudi Arabistan'dan misafirlerimiz varmış..

Ama niye geldiler, kimdiler, ne konuştular bilemiyoruz. O kadarını da merak etmeyin canım.

http://fatihprojesi.meb.gov.tr/tr/haberincele.php?id=63

Eğitimde Teknoloji Kullanımı Üzerine ABD'de yapılan bir araştırma

http://www.bthaber.com.tr/?p=19009

Eğitim-Sen'in Fatih Projesi ile ilgili Danıştay'a açtığı dava

http://www.egitimciyiz.com/fatihteki-hukuksuzluklara-sessiz-kalmayacagiz.html/#axzz1wEzXV3mf

Fatih Çalıştayı Raporu

Mustafa Akgül öncülüğünde Fatih projesi hakkında yapılan çalışmalar ve oluşturulan raporlar.

http://www.pardus-linux.org/forum/g%C3%BCncel/mustafa-akg%C3%BCl-fatih-%C3%A7al%C4%B1%C5%9Ftay%C4%B1-raporu

http://fatih.inetd.org.tr


Pardus ve Fatih

Pardus'un akıbetinin daha da belirsiz olduğu 2010 sonlarında proje yöneticisi Erkan Tekman tarafından Pardus'un Fatih projesindeki yeri hakkında yazdığı bir yazı.

http://blog.erkantekman.org/2011/10/05/fatihte-uc-tarz-teknosa-amazon-ya-da-garaj/

StuxNet'ten daha gelişkin yeni bir spyware keşfedildi

Geçen sene İran'ın nükleer santrallerini hedeflediği düşünülen StuxNet adlı spyware'den sonra yeni bir spyware daha keşfedilmiş. StuxNet ile benzerlikler içermesine rağmen aynı kişiler veya kurumlar tarafından yapılıp yapılmadığı henüz açıklığa kavuşmadı. Ancak Ortadoğu ülkelerini hedeflediği açık. Şu an için Mısır, Lübnan, Suriye, İran ve Suudi Arabistan'da keşfedilmiş.

http://www.wired.com/threatlevel/2012/05/flame/

28 Mayıs 2012 Pazartesi

Microsoft Visual Studio 11 Express sürümünü masaüstü yazılımlarına kapadı

Microsoft'un yaptığı bir açıklamaya göre, yeni çıkacak Visual Studio 11'in Express sürümü masaüstü uygulaması geliştirmek için kullanılamayacak.

Adı geçen sürümün geliştiriciler tarafından Windows için açık kaynak kodlu yazılım geliştirmekte kullanıldığını iddia eden PC World, bunu açık kaynak koda bir saldırı olarak yorumluyor.

Doğruluk payı olsa da, açık kaynak kodlu yazılımların Windows portlarının Cygwin kullanılarak gcc ile derlendiği göz önünde bulundurulursa, söz edildiği kadar büyük bir mesele değil gibi görünüyor. Yine de "native" Windows uygulaması geliştirmek isteyenler için Professional sürüm satın almak zorunluluğu, yani 499$ vermek gerekecek olması şevk kırıcı olabilir.

buradan alındı.